GİRİŞ ve AMAÇ: Dişler, süremediklerinde veya gelişmediklerinde farklı şekillerde gömülü kalabilirler. Bu çalışmada, gömülü dişlerin pozisyonlarının ve görülme sıklığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne ilk defa başvuran 18 yaş ve üzeri 400 hastanın panoramik radyografları incelenmiştir. Hastaların gömülü diş lokalizasyonları ve pozisyonları belirlenmiştir. Cinsiyet ve yaş değişkenlerine göre çalışmadan elde edilen veriler görülme sıklığı açısından değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Yaşları 18-80 yaş arasında değişen (ortalama: 40,15±15,42) 400 hastanın, 175’i kadın (%43,75), 225’i erkekti (%56,25). Gömülü diş oranı %38 olarak tespit edilmiştir. Gömülü dişlerin cinsiyetlere göre dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Hastalar yaşa göre 4 gruba (18-30, 31-40, 41-50 ve 51 yaş ve üzeri olmak üzere) ayrılmıştır. Gömülü dişlerin yaşlara göre dağılımı incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,001). Gömülü dişlerin görülme sıklığı sırasıyla mandibular üçüncü molar, maksillar üçüncü molar ve maksillar kanin dişler olarak tespit edilmiştir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma sonucunda literatürdeki oranların ortalamasına uygun olarak gömülü diş insidansı %38 olarak tespit edilmiştir. Bu oran bölgedeki bireylerde gömülü diş varlığının azımsanmayacak oranda yüksek olması sebebiyle yetişkin bireylerin ağız ve diş sağlığı tedavi/kontrollerinde gömülü diş varlığı açısından da değerlendirilmeleri gerektiğini göstermektedir.
INTRODUCTION: Teeth can remain impacted in different forms when they failed to erupt or develop. In this study, it was aimed to evaluate the position and incidence of impacted teeth.
METHODS: Panoramic radiographs of 400 patients aged 18 and over, who applied to Tekirdağ Namık Kemal University Oral and Dental Health Application and Research Center for the first time were examined. The localizations and positions of the impacted teeth were determined. The data obtained from the study according to gender and age variables were evaluated in terms of incidence.
RESULTS: 175 of 400 patients aged between 18-80 years (mean: 40.15±15.42) were female (43.75%), and 225 were male (56.25%). The rate of impacted teeth was determined as 38%. There was no statistically significant difference distribution of impacted teeth according to gender. The patients were divided into 4 groups according to age (18-30, 31- 40, 41-50 and 51 years and older). When the distribution of impacted teeth according to age was examined, a statistically significant difference was found between the groups (p<0.001). The incidence of impacted teeth were determined as mandibular third molar, maxillary third molar and maxillary canine teeth, respectively.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The incidence of impacted teeth was determined as 38%, in accordance with the average of the rates in the literature. This rate shows that, since the presence of impacted teeth in the individuals in the region is considerably high, adult patients should also be evaluated in terms of the presence of impacted teeth during oral and dental health treatment/controls.