GİRİŞ ve AMAÇ: Cinsiyet tanımlaması klasik bir adli prosedürdür ve ölüm sonrası profil oluşturulmasında önemli bir adımdır. Bu çalışmanın amacı konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) taramaları ile elde edilen maksiller sinüs (MS) ölçümlerini kullanarak bireylerin cinsiyetini belirlemek ve bu ölçümlerin doğruluğunu araştırmaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmada 20 ila 41 yaşları arasında tam dişli 207 bireyin (81 erkek ve 126 kadın) toplam 414 MS’si değerlendirildi. KIBT kullanılarak MS’nin uzunluğu (iç duvar), genişliği ve yüksekliği ölçüldü. Tanımlayıcı istatistikler, Mann Whitney-U testi ve diskriminant fonksiyon analizi kullanıldı. Tüm analizlerde, p<0.05'ten küçük değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAR: Sol üst MS yüksekliğinde erkekler ve kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0.05). Ancak, her iki taraftaki diğer MS ölçümlerinde erkekler ve kadınlar arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Ek olarak, diskriminant fonksiyon analizi, MS yüksekliğinin cinsiyet gruplarının farklılaşmasındaki en önemli değişken olduğunu gösterdi. Cinsiyet değerlendirmesinin doğruluk oranı kadınlarda %53,8, erkeklerde %65,5 olarak bulundu.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışmanın sonucunda, sol MS yüksekliğinin cinsiyetler arasında anatomik olarak değişkenlik gösterdiği bulunmuştur. KIBT taraması MS’nin değerlendirilmesinde yararlı bir araçtır.
INTRODUCTION: Gender identification is a classical judicial procedure, and an important step in creating a post-mortem profile. The purpose of this study was to determine the gender of the individuals using maxillary sinus (MS) measurements obtained with cone beam computed tomography (CBCT) scans and to investigate the accuracy of these measurements.
METHODS: In this study, a total of 414 MSs of 207 individuals (81 males and 126 females aged between 20 and 41 years) with a complete dentition were evaluated. The length (internal wall), width and height of the MS were measured using CBCT. Descriptive statistics, Mann Whitney-U test and discriminant function tests were used. In all analyses, values less than p<0.05 were considered statistically significant.
RESULTS: A statistically significant difference was found between males and females only in the left MS height (p<0.05). However, no significant difference was found between genders with respect to other measurements of MSs on both sides (p>0.05). In addition, discriminant function analysis showed that MS height was the most significant variable in the differentiation of sex groups. The accuracy rate of gender assessment was 53.8% for females and 65.5% for males with a mean of 58.8%.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The results of the present study showed that the left MS height showed anatomical variability between genders. CBCT scanning is a useful tool for evaluating MS.