Molar Kesici Hipomineralizasyonu (MIH), sürekli birinci büyük azı dişi ve sürekli kesici dişlerin etkilendiği gelişimsel bir mine defektidir. Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin yanı sıra, doğum öncesinden doğum sonrası belirli bir döneme kadar geçen süre içerisinde, çocuğun karşılaştığı çeşitli sistemik, tıbbi, çevresel faktörlerin de bu anomalinin oluşum nedenleri arasında yer alabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. MIH’den etkilenmiş dişlerde görülen hipomineralize alanlar kuronun okluzal ve bukkal yüzeylerinde sınırlı defektler şeklinde sağlam mine dokusundan belirgin bir sınırla ayrılmaktadır. Defektlerin boyutları ve renkleri değişkenlik gösterebilmektedir. MIH’den etkilenmiş sürekli birinci büyük azı dişlerinde çiğneme kuvvetlerinin etkisi nedeniyle sürme sonrası posterüptif yıkım görülebilmektedir. MIH’li dişlerde yapılan mikroskobik incelemeler sonucu, artmış protein içeriği sebebiyle sağlam dişlere göre apatit kristallerinin daha gevşek düzenlenmiş olduğu ve prizma yapısının daha az yoğun olup, daha düşük seviyede mineral içerdiği bulunmuştur. Ayrıca laboratuvar çalışmaları MIH’li dişlerdeki artmış protein içeriği ve azalmış mineral yapısından dolayı sağlıklı mine ile karşılaştırıldığında bu dişlerde daha zayıf bağlantı kuvveti mevcut olduğunu ve fosforik asitin asitleme paterninin daha başarısız olduğunu göstermiştir. Restorasyon çevresindeki minenin kırılgan olması nedeniyle tekrarlayan çürükler de restorasyonların başarısını düşürmektedir. Bu sebeplerden dolayı, MIH’li dişlere sahip olan çocuklar daha fazla tedavi ihtiyacı göstermekte ve sağlıklı dişlere göre 7-10 kat daha fazla restorasyon tekrarı gerekmektedir. Bu derlemede, MIH’den etkilenmiş dişlerdeki restorasyon başarısızlıklarının üstesinden gelmek amacıyla, adezyonu geliştirme stratejilerinin incelenmesi ve restorasyonların ömrünü ve klinik başarısını artırmak için literatürde yer alan önerilerin ve en iyi bağlantı protokollerinin tanıtılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Diş minesi hipoplazisi, sodium hipoklorit, diş yapıştırma.Molar Incisor Hypomineralization (MIH) is a developmental enamel defect that affects first permanent molars and permanent incisors. Although the etiology of MIH is unclear, several etiological factors, such as the genetic and environmental factors and systemic disturbance during pre-, peri-, and postnatal period, can cause enamel defects and their occurrence. Hypomineralized areas observed in buccal and occlusal surface of MIH-affected teeth are demarcated by a significant border from solid enamel tissue. The size and colour of defects could vary. Posteruptive breakdown caused by the force of mastication could be observed in MIH-affected first permanent molars. As a result of microscopic examinations of MIH-affected teeth, it was found that they have less dense prism structure and significant reduced mineral density with loosely arranged apatite crystal compared to sound enamel, possibly due to retained proteins. In addition, compared to sound enamel, laboratory studies highlighted the weaker bond strength of resin composite to MIH-affected enamel and the failure of phosphoric acid to create etching patterns due to increased protein content and reduced mineral structure. Also recurrent caries reduce the success of restorations because of the fragile enamel around restoration. MIH-affected children therefore have more treatment need and their repeated treatments are 7-10 fold greater compared to children with healthy teeth. The objective of this study is to prepare a review on bonding of adhesive materials to MIH-affected enamel, so to identify all the suggested methods to optimise the bonding to hypomineralized enamel and to determine the best bonding protocols.
Keywords: Dental enamel hypoplasia, sodium hypochlorite, dental bonding.