GİRİŞ ve AMAÇ: Periodontal hastalık, tedavi edilmediğinde diş kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Bu çalışmanın amacı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne başvuran hastaların klinik periodontal ölçümleri ve kendi ifadeleri karşılaştırılarak periodontal hastalık farkındalıklarının değerlendirilmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya 250 hasta dahil edilmiştir. Hastaların periodontal hastalık endikasyonları, kanama değerleri, dişeti çekilmesi ve mobilite varlığı değerlendirilmiştir. Sondalamada kanama değerleri modifiye dişeti oluğu kanama indeksi kullanılarak elde edilmiş, dişeti kanaması olan bölgelerin ortalaması >%10 ya da daha az olmasına göre ikiye bölünerek değerlendirilmiştir. Periodontal hastalık endikasyonu klinik ataşman kaybına göre belirlenmiştir. Hastalara klinik muayene öncesi anket formuyla, kendilerine ait demografik bilgileri, sistemik anamnez, sigara içme durumları ve periodontal hastalık algıları ile ilgili sorular yöneltilmiştir. Periodontal hastalık farkındalıkları klinik ölçüm değerleri ile kendi ifadeleri karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Çalışmada periodontal hastalık ile diş mobilitesi arasında istatistiksel anlamlı bir fark gözlenmiştir (p<0.05). Hastaların dişeti kanama yüzdesi ortalama %31.7’dir. Dişeti kanaması ve dişeti çekilmesi farkındalığı anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Çalışmamızda hastaların %78.6’si dişeti kanamasının hastalık olduğunu bilmesine rağmen sadece %54.1’i kendi dişetlerinin kanadığının farkında olduğu tespit edilmiştir. Periodontal hastalık farkındalığı %42.4’dür. Bu farkındalık öğrenim düzeyi ile karşılaştırıldığında istatistik olarak anlamlı değildir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Kliniğimize başvuran hastaların eğitim düzeyinden bağımsız olarak periodontal hastalığa ilişkin bilgilerinin zayıf olduğu, dişeti kanaması ile hastalık ilişkisinin bilinmediği ve dişlerde ancak mobilite olduğunda hastalığı fark ettikleri görülmüştür.
INTRODUCTION: Periodontal disease, if untreated, can lead to tooth lost. The aim of this study was to evaluate the periodontal disease awareness and knowledge of patients referred to Istanbul University Faculty of Dentistry, Periodontology Department by comparing their clinical periodontal measurements and self-reports.
METHODS: In total, 250 participants were included in the study. Patients were evaluated in terms of diagnosis of periodontal disease, bleeding scores, gingival recession and tooth mobility. Gingival bleeding was assessed using the Modified gingival sulcus bleeding index. The analysis between self‐reports of gingival bleeding and bleeding on probing (BOP)% was made after dichotomizing as less and >10% bleeding sites. Clinical attachment loss measurements were used for periodontal diagnosis. Demographical data, systemic conditions, smoking habits and self-report of periodontal disease of the participants were determined using a questionnaire. The periodontal disease awareness was evaluated by comparing their clinical periodontal measurements and self-reports.
RESULTS: In our study, the self–reports of tooth mobility exhibited statistically significant correlations with clinical examination (p<0.05). The mean BOP% of the patients were 31.7%. The awareness of gingival bleeding and recession were not found statistically significant (p>0.05). Despite 78.6% of the patients knew that gingival bleeding was a disease, only 54.1 of them was aware of bleeding of their own gingiva. Awareness of periodontal disease was 42.4% in our population. This awareness was not statistically significant when was compared with the educational level.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The patients admitted to our department, regardless of the level of education, were seen that the knowledge about periodontal disease was not adequate, the relationship between periodontal disease and gingival bleeding were not known. Patients were only aware of the disease when they had tooth mobility.